📍GAP TURU / Gaziantep, Kahta, Diyarbakır, Adıyaman
📍GAP TURU – Gaziantep, Kahta, Adıyaman, Diyarbakır
Türkiye’nin güneydoğusunda medeniyetler tarihine yolculuk…
GAP Turu, benim için sadece bir gezi değil, aynı zamanda kültür, tarih ve doğayla buluştuğum, çok özel anılar biriktirdiğim bir deneyimdi. Ne yazık ki turun ortasında bir müşterimin rahatsızlanması nedeniyle erken ayrılmak zorunda kaldım. Bu yazımda, tur boyunca görebildiğim yerleri ve yaşadığım tecrübeleri paylaşmak istiyorum.
1. Gün – Gaziantep: Lezzetin ve Kültürün Başkenti
GAP turumuz Gaziantep Havalimanı’nda başladı. Grubumuzu karşılayan klimalı ve konforlu otobüslerle şehir turumuza geçtik. İlk durak:
Gaziantep Arkeoloji Müzesi: Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan dünyaca ünlü mozaiklere ev sahipliği yapıyor. Mozaiklerin detayları insanı büyülüyor.
Hasan Süzer Etnografya Müzesi & Eski Antep Evleri: Gaziantep’in geleneksel yaşam tarzını birebir gözlemleme imkânı sunuyor.
Gaziantep Kalesi, Sedefçiler ve Bakırcılar Çarşıları, Elmacı Pazarı ve Havra (Sinagog) da gezi rotamızdaydı.
Şehirdeki enerji, tarihî dokularla modern yapının iç içe geçmiş hali etkileyiciydi.
Konaklama: Gaziantep Grand Hotel
2. Gün – Nemrut’un Gölgesinde: Kahta & Adıyaman
Sabah kahvaltısından sonra Adıyaman’a doğru yola çıktık. Kahta’ya ulaştığımızda minibüslerle turumuzun en etkileyici günlerinden birine başladık:
Karakuş Tümülüsü: Kommagene Krallığı’nın kadın üyelerinin mezar anıtı.
Cendere Köprüsü: Roma döneminden kalma bu taş köprü hâlâ ayakta, etkileyici bir mühendislik örneği.
Arsemia Antik Kenti: Kommagene Krallığı’nın yazlık başkenti.
Ve nihayet gün batımı için Nemrut Dağı’na tırmanış başladı. Yaklaşık 500 metrelik yürüyüş parkuru oldukça yorucuydu. Dileyenler yürümek yerine eşeklerle yukarı çıkmayı tercih etti.
Zirvede bizleri Kommagene Kralı Antiokhos’un dev heykelleri, Doğu ve Batı terasları karşıladı. Güneşin batışını izlemek olağanüstüydü… ta ki aniden bastıran sağanak yağmura kadar!
Not: Nemrut’a çıkacaklara şiddetle önerim: Yağmurluk ve büyük bir şemsiye mutlaka yanınızda olsun.
Konaklama: Taşsaray Otel, Kahta
Ne yazık ki bu bölgede otel seçenekleri sınırlı ve mevcut otelin hizmet kalitesi beklentinin altında kaldı.
3. Gün – Tarihle İç İçe: Diyarbakır
Sabah Kahta’dan ayrıldık, rotamız Siverek üzerinden Diyarbakır’a. Yol üzerinde Atatürk Barajı’nı feribotla geçtik – hem barajın büyüklüğü hem manzara gerçekten etkileyiciydi.
Diyarbakır’a girişte yaşanan yoğun güvenlik önlemleri ve kalaşnikoflu askerler içimizi burksa da şehirde geçirdiğimiz zaman bu hissi gölgede bıraktı. Diyarbakır; tarih, kültür ve sıcak insanlarıyla kendine hayran bırakıyor.
Gezdiğimiz yerler:
Diyarbakır Ulu Camii
10 Gözlü Köprü
Diyarbakır Surları: Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun surları.
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
4 Ayaklı Minare
Keldani Kilisesi
Bakırcılar Çarşısı
Konaklama: Dedeman Otel, Diyarbakır
Ve Turun Sonu Benim İçin Erken Geldi…
Turun devamını yaşamak isterdim ama bir müşterimin sağlık problemi nedeniyle İstanbul’a erken dönmek zorunda kaldım. Yarım kalan ama unutulmaz anılarla dolu bu gezi, Türkiye’nin ne kadar zengin bir kültürel mirasa sahip olduğunu bir kez daha gösterdi.
Not: GAP Turu yapmayı düşünenlere tavsiyem; bu coğrafyanın hem doğasına hem tarihine hem de insanına açık olun. Her anı başka bir hikâyeyle dolu.
Yorumlar
Yorum Gönder