📍Edinburg / İSKOÇYA
📍Edinburgh / İSKOÇYA
Efsanelerle Örülü Bir Başkent: Edinburgh
Edinburgh, kayalıkların üzerinde yükselen kaleleri, sisli sokakları, Gotik mimarisi ve kültür dolu atmosferiyle adeta bir açık hava film seti gibi. İskoçya’nın başkenti olan bu şehir, hem tarih hem de büyülü hikâyelerle dolu.
Ben bu etkileyici şehre yatılı okuldayken düzenlenen bir okul gezisiyle gitmiştim. Daha gitmeden önce bize kısa bilgiler verilmişti ama inanın Edinburgh’a ayak bastığınız anda bambaşka bir dünyanın içine girmiş gibi oluyorsunuz. O günden sonra şehir hafızama “masalsı ve gizemli” olarak kazındı.
Şehrin Tarihi ve Yapısı
421.000 civarında bir nüfusa sahip olan Edinburgh, “tepedeki kale” anlamına gelen eski adıyla Dinedien olarak biliniyor. İskoçya’nın ikinci büyük şehri olsa da, kültürel ve tarihi önemi çok büyük. Özellikle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Old Town ve New Town bölgeleriyle dikkat çekiyor.
Old Town: Şehrin en eski yerleşim yeri. Dar sokaklar, taş evler, yeraltı tünelleri ve gotik yapılarla çevrili. Burası şehirdeki gerçek ruhu hissettiğiniz yer.
New Town: Neoklasik binalar, geniş caddeler ve şık alışveriş duraklarıyla 18. yüzyıl mimarisinin örneklerini sunuyor. Princess Street bu bölgenin kalbidir.
Edinburgh Kalesi ve Royal Mile
Edinburgh’un en ikonik yapısı, şehir siluetine hükmeden Edinburgh Castle. Bu devasa yapı, kaya üzerine kurulmuş ve şehrin her yerinden görülebiliyor. Kalenin içindeki Taç Mücevherleri, Stone of Destiny ve İskoç Kralları’nın hikâyeleri oldukça etkileyici.
Kaleden aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Old Town’ın ana caddesi. Bir ucunda kale, diğer ucunda Kraliyet Ailesi’nin İskoçya’daki resmi konutu Holyroodhouse Sarayı yer alıyor. Aradaki yol boyunca tarihi kiliseler, butik dükkânlar, müzeler ve İskoç viskisini deneyimleyebileceğiniz geleneksel pub’lar bulunuyor.
Netflix’teki The Crown dizisinde adı geçen Holyroodhouse Sarayı, geçmişle günümüz arasındaki bağı gözler önüne seriyor.
Holyroodhouse - Crown Dizi Bağlantısı
Kültür ve Festival Şehri
Edinburgh, sadece tarihiyle değil aynı zamanda kültür-sanat etkinlikleriyle de dikkat çeker. Özellikle her yıl Ağustos ayında düzenlenen Edinburgh Uluslararası Festivali ve Fringe Festivali, tiyatrodan müziğe, sokak performanslarından çağdaş sanata kadar geniş bir yelpazede etkinlik sunuyor. Dünyanın dört bir yanından sanatçılar bu festivaller için buraya akın ediyor.
Ayrıca bu şehir, iki efsanevi yazarın da evidir:
Sir Arthur Conan Doyle, ünlü dedektif Sherlock Holmes’ün yaratıcısı.
J.K. Rowling, Harry Potter serisinin temellerini burada yazdı. The Elephant House adlı kafede ilk taslakları kaleme aldığı söylenir.
Gezilecek Yerler – Önerilen Duraklar
Scott Monument – Princess Street’teki dev gotik anıt.
St. Giles’ Cathedral – Gotik mimarisiyle dikkat çeken tarihi kilise.
Camera Obscura & World of Illusions – Hem tarihi hem eğlenceli bir durak.
The Real Mary King’s Close – Şehrin yer altı yaşamını keşfetmek isteyenler için interaktif bir deneyim.
Konaklama Önerileri
Waldorf Astoria Edinburgh - The Caledonian (5)*
Hilton Edinburgh Grosvenor (4)*
The George Hotel (4)*
Novotel Edinburgh Centre (4)*
Hotel Indigo Edinburgh (4)*
Pratik Bilgiler
Dil: İngilizce konuşuluyor, ancak İskoç aksanı ilk başta biraz zorlayıcı olabilir.
Para birimi: İngiliz Sterlini (GBP) veya İskoç Sterlini (her ikisi de geçerlidir).
Ulaşım: Şehir yürüyerek gezmek için ideal. Dilerseniz tramvay veya çift katlı tur otobüslerini de tercih edebilirsiniz.
Hava: Havanın ne zaman nasıl olacağı belli olmaz. Yanınıza mutlaka yağmurluk alın.
Yorumlar
Yorum Gönder