📍Eze - Cote D' Azur / FRANSA


Èze – Cote d’Azur’un Masalsı Taş Köyü / FRANSA


📍Èze, Güney Fransa’nın belki de en büyüleyici köylerinden biri.

Arnavut kaldırımlı sokakları, taş evleri, rengarenk çiçeklerle bezenmiş pencereleri ve sanatla iç içe atmosferiyle burası tam anlamıyla bir masal diyarı.



Sanatla İç İçe Bir Ortaçağ Köyü


Nice ve Monaco arasında, deniz seviyesinden yaklaşık 500 metre yüksekte bir tepenin üzerine kurulmuş bu şirin yerleşim yeri, geçmişiyle olduğu kadar manzarasıyla da etkileyici.


Sokaklarında yürürken adeta zaman durmuş gibi…

Taş evlerin arasında gizlenmiş sanat galerileri, butik atölyeler, hediyelik eşya dükkânları sizi her köşede başka bir hikâyeye davet ediyor. Her şey o kadar zarif ve özgün ki, sadece bakmak bile başlı başına bir deneyim.


 

Nietzsche’nin İlham Kaynağı: Èze


Biliyor muydunuz? Ünlü Alman filozof Friedrich Nietzsche, hayatının zor bir dönemini Èze’de geçirmiş.

Çevresi tarafından dışlanmış, kitapları ilgi görmüyorken, Eze’nin güneşi ve sessizliği ona ilham vermiş.

Yazdığı mektuplarda “Bitkiler büyüdükçe ben de burada güneşte büyüyorum” diyerek buradaki huzuru anlatmış.

Nietzsche’nin her gün yürüdüğü ve ilham aldığı yol, bugün “Nietzsche Yolu” olarak biliniyor.




Ünlü eseri **“Böyle Buyurdu Zerdüşt”**ün büyük bir bölümünü burada tamamlamış olması, bu köyün taşıdığı enerjiyi daha da anlamlı kılıyor.




Jardin Exotique – Egzotik Bahçeler


📍Jardin Exotique, Eze’nin en tepe noktasında yer alan, nefes kesici manzaraya sahip bir botanik bahçe.

Deniz seviyesinden tam 429 metre yükseklikte, eski bir Orta Çağ kalesinin bulunduğu alana kurulmuş bu bahçe, Akdeniz’in en eşsiz panoramalarından birine ev sahipliği yapıyor.


1940’lardan sonra, II. Dünya Savaşı sonrası dönemde kalenin kalıntılarına sırtla toprak ve bitki taşınarak oluşturulmuş.

Bugün, çeşitli kaktüsler, tropik bitkiler ve sanat eserleri eşliğinde Eze’nin üstünden Akdeniz’i kuşbakışı izleyebileceğiniz harika bir alan.



Château d’Eze – Tarihle Lüksün Buluştuğu Nokta


📍Château d’Eze, 9. yüzyıldan kalma köy surları içine konumlanmış, geçmişte bir kale olan, bugün ise lüks butik otel olarak hizmet veren büyüleyici bir yapı.

İlk olarak İsveç ve Norveç Prensi William’ın bu bölgeyi ziyaretiyle dikkat çeken kale, zamanla “İsveç Prensi’nin Kalesi” olarak anılmaya başlanmış.


Bugün, yalnızca konaklamak için değil, manzaralı restoranında bir öğle yemeği yemek için bile tercih edilen bir durak.

İçeri girdiğinizde mobilyalar, mimari detaylar ve atmosfer sizi doğrudan Ortaçağ’a ışınlıyor.



Château de la Chèvre d’Or – Masal Gibi Bir Konaklama


📍Château de la Chèvre d’Or, Ezè’nin en ikonik noktalarından biri.

Başlangıçta özel mülk olarak tasarlanan bu yapı, 1950’lerde gurme bir restorana, ardından da özel tasarımlı süitlerden oluşan bir lüks otele dönüşüyor.



La Chèvre d’Or ve Hollywood’un Bağlantısı


🎬 Eğer “The Bucket List” (Şimdi ya da Asla) filmini izlediyseniz, Jack Nicholson ve Morgan Freeman’ın birlikte yemek yediği sahneyi hatırlarsınız.

İşte o sahne La Chèvre d’Or Restoranı’nda çekilmişti. Cote d’Azur’un muhteşem manzarasını arka fonda izlerken servis edilen zarif yemekler…

Gerçekten Oscar’lık bir deneyim.


 

on Söz: Eze – Zamanda Yolculuk Gibi


Èze, sadece bir köy değil; ilham veren bir durak, ruha dokunan bir deneyim.

Orta Çağ’dan kalma atmosferi, sanatla bezenmiş sokakları, filozofların ilham aldığı tepeleriyle bu köy, Fransız Rivierası’nda keşfedilecek en özel noktalardan biri.



Günlük ziyaret için bile gitmeye değer ama vaktiniz varsa bu eşsiz atmosferde bir gece geçirip, sabaha uyanmak başka bir şey…

Çünkü Eze, her sabah yeniden aşık olunacak manzaralarla uyanıyor.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

📍Innsbruck / Avusturya

📍Milano / İTALYA

📍Mayrhofen / Avusturya