📍Kız Kulesi / İSTANBUL
Kız Kulesi / İSTANBUL – Boğaz’ın Kalbindeki Efsane
📍Kız Kulesi, İstanbul Boğazı’nın ortasında, hem denizin üzerinde süzülüyormuş gibi duran hem de tarihle iç içe yaşayan eşsiz bir yapı.
Yüzyıllardır sayısız efsaneye ilham olmuş, nice kuşatma, yangın, deprem ve dönüşüme tanıklık etmiş bu kule, İstanbul’un simgelerinden biri olarak hâlâ büyülemeye devam ediyor.
.jpeg)
Kız Kulesi’nin Kısa Tarihi
📌 Kız Kulesi’nin tam olarak kim tarafından yapıldığı bilinmiyor. Antik dönem kaynaklarında bu yapıya ilk olarak “Arkla” ya da “Arcla” adı veriliyor. Bu kelime, “küçük kale” anlamına geliyor.
📌 Tarih boyunca pek çok medeniyet kuleyi farklı amaçlarla kullanmış. Bizans döneminde gözetleme ve savunma noktasıyken, İstanbul’un fethi sonrasında yıkılıp yerine ahşap bir yapı inşa edilmiş. Ancak bu ahşap kule de 1719’daki büyük yangında tamamen yok olmuş.
📌 Mevcut taş yapı, 18. yüzyılda Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından tasarlanmış. Kulenin üzerindeki zarif hat sanatları, ünlü hattat Rakım Efendi tarafından 1857 yılında yazılmış.
Kulenin Farklı Yüzleri
📌 Kız Kulesi yalnızca bir kule değil, aynı zamanda yüzyıllar boyunca pek çok farklı amaçla kullanılmış çok işlevli bir yapı:
• 1830 yılında İstanbul’u saran kolera salgını sırasında, kule bir karantina merkezi olarak hizmet vermiş.
• Deniz feneri olarak da uzun yıllar kullanılmış; önce meşale şeklindeki bir ışık sistemiyle, 1920’de ise otomatik fenerle donatılmış.
• Bir dönem radyo istasyonu olarak görev yapmış, iletişim teknolojisine katkı sunmuş.
• 1964 yılında Savunma Bakanlığı’na, 1982’de ise Denizcilik İşletmeleri’ne devredilmiş. Bu tarihten sonra 49 yıllığına özel sektöre kiralanarak restore edilmiş.
⸻
Günümüzde Kız Kulesi
Günümüzde Kız Kulesi, restoran ve kafe olarak hizmet veriyor. Gündüzleri İstanbul manzarasına karşı kahve içip tarih soluyabileceğiniz bu özel mekânda, akşamları Boğaz’ın ışıkları altında romantik bir akşam yemeği de mümkün.
Üsküdar’dan kısa bir tekne yolculuğuyla ulaşılabilen kule, yalnızca mimarisiyle değil, taşıdığı efsanelerle de dikkat çekiyor.
Kız Kulesi Efsaneleri
Kız Kulesi denince elbette akla en çok gelen şeylerden biri de efsaneler. En bilineni, bir kehanete göre yılan sokmasıyla öleceği söylenen Bizans prensesinin kuleye kapatılması ve yılanın sepet içinde kuleye ulaşmasıyla trajik şekilde ölmesidir.
Bir diğer efsane ise, kulede Leandros’un Hero’ya yüzerek kavuşmaya çalışırken boğulması üzerine kurulu.
Bu efsaneler, Kız Kulesi’ni yalnızca bir yapı olmaktan çıkarıp İstanbul’un duygusal belleğine kazınan simgelerden biri haline getiriyor.
Son Söz: Şehrin İçindeki Sessiz Anıt
Kız Kulesi, İstanbul’un sürekli değişen silüeti içinde zamana direnen, sessizce tarih anlatan bir yapı.
Onu sadece uzaktan izlemek bile yeterince büyüleyici ama içini gezmek, Boğaz’ın ortasında durmak ve o taş duvarlar arasında geçmişi hissetmek bambaşka bir deneyim.
İstanbul’a yolu düşen herkesin en az bir kez durup uzun uzun bakması gereken bir yer Kız Kulesi. Çünkü bazen bir şehir en çok, su üstündeki tek bir taş kulede saklıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder