📍Saint Paul De Vence - Cote D' Azure / FRANSA

Saint-Paul de Vence / Cote d’Azur – Taş Sokaklarda Sanat, Tarih ve Zarafet


📍Fransız Rivierası’nda, dağların eteklerine yaslanmış; taş sokakları, galerileri ve geçmişiyle zamansız bir köy: Saint-Paul de Vence.



 

Bir Zamanlar Terkedilmiş, Şimdi Sanatla Dolu


Saint-Paul de Vence, Güney Fransa’nın en eski yerleşimlerinden biri. M.Ö. 400’lere kadar uzanan tarihiyle burası, adeta taş duvarlara işlenmiş bir zaman kapsülü.


  



Köy, 1920’lerde empresyonist ressamların keşfiyle yeniden doğmuş. Terkedilmiş gibi görünen bu kasaba, kısa sürede sanatçıların ilham durağına, sanatseverlerin de gözdesine dönüşmüş.



  


Bugün baktığınızda; ortaçağ ruhunu koruyan daracık sokaklar, taş evler ve bu tarihsel dokuya eşlik eden modern sanat galerileriyle karşılaşırsınız. Her köşe başında bir heykel, her pencere kenarında bir çiçek…

Saint-Paul de Vence sanki bir tablo gibi.



 


Savaşlara, İşgallere Direnen Bir Köy


Köy, 18. yüzyıla kadar birçok kez işgale uğramış, Katolik Kilisesi için önemli bir merkez olmuş.

Katliamlar, kıtlıklar, dini çekişmelere rağmen ayakta kalmayı başarmış. Bugün ise geçmişin izlerini zarif bir şekilde taşıyan; huzur dolu ve estetik bir kasaba olarak misafirlerini ağırlıyor.


 

Saint-Paul de Vence’de Yapmadan Dönmeyin!


1️⃣ Maeght Vakfı’nı Ziyaret Edin:

Sanatla iç içe bir köyden bahsediyoruz. O hâlde ilk durak, köyün yukarısındaki tepeye kurulmuş modern sanat müzesi Maeght Foundation olmalı. Miró, Chagall ve Giacometti gibi isimlerin eserleri burada sizi bekliyor.


2️⃣ Mezarlıkta Sessiz Bir Mola Verin:

Köyün tepesindeki Saint-Paul Mezarlığı, sadece tarihiyle değil, Akdeniz’e bakan manzarasıyla da büyülüyor.


3️⃣ La Colombe d’Or’da Şarap Eşliğinde Yemek Yiyin:

Picasso’nun, Chagall’ın tablolarını bırakarak konakladığı otel/restoran burası. Hem tarih kokan bir mekânda yemek yemek, hem de duvarlardaki eserleri izlemek mümkün.



 


4️⃣ 14. yüzyıldan Kalma Kolej Kilisesi’ni Gezin:

Köyün kalbindeki Saint-Paul Collegiate Kilisesi, sade ama etkileyici mimarisiyle görülmeye değer.


5️⃣ Köyün Simgesi: Saint-Paul Çeşmesi:

Taş duvarların arasında saklı bu çeşme, fotoğraf molası için ideal.



 



6️⃣ La Fontaine’de Leziz Bir Akdeniz Tabağı:

Çeşmenin hemen arkasındaki restoran, köyün en keyifli yemek noktalarından biri.



 


7️⃣ Folon Şapeli’nde Sanatın Sessizliğini Dinleyin:

Belçikalı sanatçı Jean-Michel Folon’un mozaik, cam işleme ve duvar resimleriyle bezenmiş bu küçük şapel kesinlikle kaçırılmamalı.


8️⃣ Renoir Müzesi’ni Görün:

Sadece 15 dakika uzaklıktaki Cagnes-sur-Mer kasabasında, ünlü ressam Pierre-Auguste Renoir’in yaşadığı ve eserlerini ürettiği müze sizi bekliyor.


9️⃣ Baou de Saint-Jeannet’de Doğa Yürüyüşü:

Grasse eteklerindeki bu yürüyüş rotası hem sportif hem de manzara açısından nefes kesici.


 



1️⃣0️⃣ Rosary Şapeli’ni Keşfedin:

Matisse’in tasarladığı bu şapel köyün kuzeyinde yer alıyor ve ışıkla sanatın birleştiği nadir yerlerden biri.


1️⃣1️⃣ Chez Andreas’ta Manzaraya Karşı Bir Şeyler İçin:

Köy manzarasına karşı kahvenizi ya da şarabınızı yudumlamak için harika bir adres.





1️⃣2️⃣ Cafe Timote’de Bohem Bir Tat:

Yerel ürünlerle hazırlanmış lezzetler, samimi bir ortam ve bohem dokunuş… Bu kafeye uğramadan köyden ayrılmayın.



 



Her Taşı Sanat, Her Köşesi Hikâye


Saint-Paul de Vence; sanatla nefes alan, tarih kokan, huzur veren bir köy.

Bir müze kadar etkileyici, bir roman kadar derin… Burada sadece gezmiyorsunuz; dokunuyor, duyuyor, hissediyorsunuz.

Günübirlik bile olsa, bu köy sizi içine alacak ve bir daha asla unutamayacağınız bir anıya dönüşecek.



 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

📍Innsbruck / Avusturya

📍Milano / İTALYA

📍Mayrhofen / Avusturya